İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | unite against (someone or something) f. | (birine/bir şeye) karşı birleşmek | ||
Hence, the Bush regime is even more dangerous and nations need to unite against it. Bu nedenle Bush rejimi daha da tehlikelidir ve ulusların ona karşı birleşmesi gerekmektedir. More Sentences |
||||
Öbek Fiiller | unite against (someone or something) f. | (birine/bir şeye) karşı birleştirmek |